11 Mayıs 2015 Pazartesi



Hayatında insanları kaybetmeye o kadar alışıyorsun ki, bir zaman sonra doğru insan olsa da tahammül edemiyorsun.


Kişinin kendisiyle baş başa kaldığı zamanlara “duvar” denir.


Yüzün degil, hüzün gözükür bazen aynada. Çeki düzen veremezsin.


İnsan ilk başta ailevi yönüyle şanslı olmalı, eğer ilk adımda hayata bir sıfır geriden başlıyorsa, ileride toparlanması çok zor oluyor.
Güne kısa bir dipnot;
''Sizi yıpratan insanlardan sessizce uzaklaşın''
"Bilemezsin ki; belki de Allah bundan sonra daha güzel bir kapı açar."
/Talak Sûresi/
Herkes yalanlarıyla gelir, ben yine inandığımla kalırım.
Eskiden mavi panjurlu ev hayali kurardık. Ama şimdilerde ömrüm. Üç oda, bir yalnızlık içinde çürüyor..
Yarasının kabuğunu kendi tırnaklarıyla söküp atan biri ,kendi elleriyle göğüs kafesinden içeri aldığı birini yine kendi elleriyle çıkarıp atmayı bilir. Biraz kan kaybı her zaman olur, acısız iyileşme görülmemiştir.
Bu hayatı iki kelam ile özetle deseler;
"İnsanlar, hayal kırıklığıdır" derim. Ne eksik ne fazla. Hepsi bu..